SİVİL TOPLUM
Ağrı Alimlerini Anma Paneli Büyük İlgi Gördü
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi ve Cihannüma Teşkilatı Ağrı Temsilcisi Hacı Kemal Atmaca ile Misak Öğrenci Kulübü iş birliğiyle düzenlenen “Ağrı’nın İlim ve İrfan Geleneği: Âlimler ve Medreseler” konulu panel, bölgenin zengin tarihine ve manevi mirasına ışık tuttu.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi ve Cihannüma Teşkilatı Ağrı Temsilcisi Hacı Kemal Atmaca ile Misak Öğrenci Kulübü iş birliğiyle düzenlenen “Ağrı’nın İlim ve İrfan Geleneği: Âlimler ve Medreseler” konulu panel, bölgenin zengin tarihine ve manevi mirasına ışık tuttu. Etkinlikte, Ağrı’nın yakın döneminde ilmi hizmetleriyle tanınan üç büyük İslam âlimi anıldı. Program, Ağrı’nın kültürel ve dini mirasının gelecek kuşaklara aktarılması bakımından büyük önem taşıdı.
Açılış Konuşmalarında Vurgulanan Ortak Miras
Etkinlik, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit’in konuşmasıyla başladı. Geçit, Ağrı’nın tarih boyunca ilim ve irfan yolculuğunda önemli bir merkez olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
_”Bu topraklar, sadece coğrafi güzellikleriyle değil, yetiştirdiği âlimleriyle de insanlığa ışık tutmuştur. Bugün burada, geçmişte bu topraklarda hizmet eden büyük âlimlerimizi anmakla kalmıyor, onların ilim aşkını ve ahlaki duruşlarını geleceğe taşımak için bir sorumluluk alıyoruz. Üniversitemiz, bu mirası korumak ve geliştirmek adına çalışmalarına devam edecektir.”_
Cihannüma Ağrı İl Başkanı Hacı Kemal Atmaca ise yaptığı konuşmada, medreselerin ve âlimlerin bir toplumun manevi dinamiklerini oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
_”Bu etkinlik, sadece geçmişe dönük bir hatırlama değil, aynı zamanda geleceğe dönük bir vizyonun ifadesidir. Ağrı’nın yetiştirdiği değerleri yaşatmak, medrese kültürünü ihya etmek ve bu manevi mirası genç nesillere ulaştırmak, hepimizin ortak görevidir. Bugün burada gördüğümüz ilgi, bu sorumluluğu taşıyabileceğimize olan inancımızı pekiştiriyor.”_
Sinevizyon Gösterisi ve Panel Sunumları
Açılış konuşmalarının ardından, Ağrı Dağı ve İshak Paşa Sarayı’nın ihtişamlı görüntüleri eşliğinde bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Bu gösteride, Doğubeyazıt ve Bayezid Sancağı’ndaki medreseler, bu medreselerde verilen ilimlerin çeşitliliği ve Ahmed-i Hani’nin eşsiz eseri Mem û Zîn gibi örneklerle bölgenin kültürel zenginlikleri gözler önüne serildi.
Panelde, 17. yüzyılda İslam düşüncesine ve İslâmî Kürt Edebiyatına yön veren Şeyh Ahmed-i Hani, 19. yüzyılda Bölgenin dini, edebi, kültürel, tarihi, folklorik yapısı hakkında ilk defa derli toplu eserler hazırlayan Molla Mahmud-i Beyazidi ve yetiştirdiği talebeleri, eğittiği müritleriyle büyük hizmetlerde bulunan manevi lider Halife Yusuf Topçu’nun yanı sıra medrese kültürünün önemli temsilcilerinden olup bir çok talebenin yanında çok sayıda ilmi eser yazan Molla Musa Celâlî gibi âlimlerin katkılarına işaret edildi.
Günümüz Medrese Geleneği ve Üç Büyük Üstadın Anısı
Doç. Dr. Sedat Yıldırım’ın moderatörlük yaptığı ve Ağrı ilinin medreseleri ve alimleri hakkında genel bilgi verdiği Panelde, Doğubeyazıt, Diyadin, Eleşkirt gibi bölgelerde hâlâ devam eden medrese geleneği ve bu mirası yaşatan genç nesillere dikkat çekildi. Ayrıca, Molla Musa Demir tarafından Seyda Molla Nadir Azizi, Molla Cüneyt BİLİCİ tarafından Seyda Molla Muhammed Kasorî ve Dr. İbrâhim ERDEN tarafından Seyda Molla Muhammed Şoşikî’nin hayat hikayeleri, ilmi mücadeleleri ve örnek yaşamları detaylı olarak aktarıldı.
Kapanış: Manevi Mirası Geleceğe Taşıma Vurgusu
Program, Ağrı Dağı’nın gün batımındaki görüntüleri ve Molla Zeki Polat’in kapanış konuşması ve alimlere dair duasıyla sona erdi. Organizasyonda emeği geçenlere ve katılan misafirlere teşekkür edilirken, katılımcılar bu tür etkinliklerin artarak devam etmesi gerektiğini dile getirdi.
Panel sonucunda konuşmacı hocalara ve bahsedilen âlimlerin ailelerini temsilen yakınlarına plaket takdimi yapıldı.
Sonuç olarak, bu anlamlı etkinlik, Ağrı’nın manevi zenginliğini bir kez daha hatırlatarak geçmişten geleceğe köprü kurmayı başardı. Hem üniversite hem de Cihannüma Teşkilatı, bu mirasın korunması ve yeni nesillere aktarılması konusunda kararlılıklarını ortaya koydu.