Yunus YILDIZ
E Hadi, Sahne Senin!
Bu günlerde yaptığımız tüm sohbetler neticesinde içinde bulunduğumuz psikolojiyi anlamaya çalışıyorum. Partiyi beğenmiyoruz, Siyasetçiyi beğenmiyoruz, bürokratı beğenmiyoruz, çalışanları beğenmiyoruz, esnafı beğenmiyoruz…
Bir an düşündüm de bu memlekette herkes liyakatsiz, herkes yetersiz, herkes zararlı, herkes sorunlu, herkes kötü ve herkes hatalı!..
Biran sordum kendi kendime.. Peki, kimi beğeniriz?
Kendimizi mi?
Çok büyük ihtimalle kendimizi beğeniyoruz. Hiç bir siyasetçiyi beğenmeyen, hiç bir partiyi beğenmeyen biri muhtemelen kendini beğeniyordur..
Geçtiğimiz günlerde iftar sonrası semaver çayı içmek için gittiğim papatya çay evinde bir sohbet esnasında yine yaylım ateşi gibi eleştiri savuran birine sordum, memleketin siyasilerinden girip bürokratından çıktı…
(Hem de öyle böyle bir giriş çıkış değil)
Sosyal medyada ise dağıttığı yargının haddi var hesabı yok!..
Arkadaş bir insan hiç mi memnun olmaz yaw?
Yapılan hiçbir iş mi fayda sağlamaz bu memlekete!..
Öyle bir ruh haliyle anlatıyor ki, yüz hatları Game Of Thrones dizinde Sibel Kekilli'nin canlandırdığı “Shae” karakteri tarafından ihanete uğrayan ve mahkemede hesap veren Tyrion Lannister’in öfkesini andırıyordu...
Anlattıklarını sabırla dinlemeye çalışırken, Onur Buldu'nun “Gülgür Güldür” programındaki bir skeç geldi aklıma.. Skeçte, izlediği haber programında haber sunucusu "Ülkede işsizlik arttı" haberini sunduktan sonra Gülgür Güldür'ün Bilal'i "Ulan ben olacaktım bu devletin başında var ya!" Sözlerini sarf ettiği sahne belirdi hafızamda...
Ve cevap verdim;
İyi de kimseyi beğenmiyorsun, her işe bir kulp takıyorsun, niye siyasete girmiyorsun tam zamanı değil mi?
Mademki bu kadar iyi siyaset yapabiliyorsun, neden memlekete daha fazla yarar sağlamak, daha iyi hizmetler sunmak için Ağrı'dan aday olup seçilmiyorsun? Sahne senin atıl siyasete, anlat derdini seçime, katıl ve insanlar da bu cevheri görüp seni dilediğin makama getirsin de kurtar bu her işinden şikâyetçi olduğun memleketi!..
Peki bu özverinle neden şimdiye kadar okuyup iyi bir bürokrat olmadın? Başarılı hizmetler sunup Ağrılılara yararlı olmaktan kaçındın ki?
Neden bu memleketin yüzlerce hatta binlerce insanına istihdam sağlayacak bir iş insanı olmadın? Açsaydın bir fabrika kurtarsaydın Kanada'ya giden günlük 10-20 dolara çalışan bu Ağrılı gençleri..
Lafa gelince mangalda kül bırakmıyorsunuz "peki ya sonuç?"
Böyle devam ettiğimiz sürece kalabilirseniz kalın sağlıcakla…