Kim bu Ağrı'da ücret karşılığı haber yapanlar?

Bugün sosyal medyada gördüğüm sitemli paylaşımlardan sonra anladım ki bu kentte gazetecilik bundan sonra çok daha zor olacaktır...

Olaya daha gerçekçi yaklaşmak gerekirse; her dönemde olduğu gibi gazeteciler üzerinde belirgin bir baskının görüldüğü, geçim sıkıntılarının her geçen gün biraz daha arttığı, sadece seçim dönemlerinde para kazanma hayalinin olduğu ve kentimizin büyük bir çoğunluğunun daha gazeteciliğinin ne olduğunu tam manasıyla anlamadığı bir meslek gurubundan bahsediyoruz...

Aslına bakarsanız gazeteciler eleştirirken temsil ettikleri makamları layıkıyla yapmaları için yazar... Tüm haberlerini temsil ettikleri insanlar topluluğunun dile getiremediklerini dile getirmek için kaleme alır...

Günü gelir bir partilinin, günü gelir bir STK’nın ve günü gelir haksızlığa uğramış birinin sesi olur..

Fakat birçoğunuz tarafından para vermedik te ondan yazdı diye aşağılanırız. Ya da size para verdik satın aldık diye hakaret edersiniz.

Gazeteciler halk tarafından Ağrı’da olduğu gibi tüm ülkede de çok önemsenmez aslında. Her ne hikmetse hep eleştirdiklerimiz önemser bizi.. Tırsan korkan insanlar adına yazılarıyla, sorularıyla bir duruş sergileyen gazeteciler hep unutulurlar…

Bu durumlara düştüğümüz için birazda kendimizi yargılamamız gerekir. En başta ilimizde ki “Gazeteciler Cemiyetlerinin” de duruşlarına bir bakmak gerekir...

Hani derler ya “balık baştan kokar” işte aynen öyle söyleyecek pek fazla bir sözde yok..

Herkesin bir birinin ayakkabı numaralarını bildiği Ağrı gibi illerde gazetecilik bir bütün olarak ele alınır, normal şartlarda kameraman, grafiker, muhabir, v.s hepsine gazeteci denilir..

İlimizde görev yapan muhabirler tüm kesimin haberlerine, yaz kış demeden en olumsuz şartlarda bile giderler...

-40 derecelerde mikrofonlarının ellerine yapıştığına ben şahidim...Bu zor koşullarda en güzel haberlerini yazarlar fakat kesinlikle bir kere teşekkür için bile aranmazlar.. Ama en ufak bir eleştiri olunca kıyametleri kopar..

Bu konuyu tartıştığım kişilerden “özgür olan gazeteci para istemez” sözünü işittim birçok kez. Aslında bakarsanız onlara da hak veriyorum ama bu hususu çok iyi anlamadıklarını düşünüyorum…

ÖZGÜR GAZETECİ PARA TALEP ETMEZ ancak bürosunun, evinin, çoluk çocuğunun geçimini hatır gönülle halleder...

Yaw bırakın bu tabirleri gazeteci de bir esnaftır. Onlarında da giderleri olduğu gibi geliri de olmalıdır...

Halen içimizde İletişim Başkanlığı’nın gazetecilere her ay düzenli para verdiğini düşünen insanlar var.

Her haber ücretli olmasa da belli bir ücret karşılığı yapılan haberlerde vardır…

İş yeri tanıtımı, milletvekiliaday tanıtımı, reklam, kutlama gibi haberleri gazetecilerin gelir kaynaklarıdır… Peki bu haberlerden para kazanmazsa doğruyu cesaretle nasıl haykıracak…

Valla onu bunu bilmem de gazetecinin elinde para yoksa özgür falan değildir olamazda…

Bu durumdan anlayacağınız üzere gazetecilerde esnaftır. Yani parasız gazetecilik yapılmaz hele günümüzde bu durum imkansızdır..

Bu durumu kaleme alırken de yanlış anlaşılırım diye düşünmedim, yazdıklarımı herkes bal gibi anladı da pek işlerine gelmeyecek heralde..

Lafa gelince, demokrasinin 4’üncü kuvveti olan gazeteciler herkesin derdine koşar da, kimse onların derdi nedir diye sormaya tenezzül etmez.. En ufak bir eleştiri oldu mu telefonda ahkam kesenler kıyametleri koparırlar.. Velhasıl Kelam biz alıştık bunlara, peki siz de anlayış gösterecek misiniz bizlere? 

Fakat birçoğunuz tarafından para vermedik te ondan yazdı diye aşağılanırız. Ya da size para verdik satın aldık diye hakaret edersiniz.

Gazeteciler halk tarafından Ağrı’da olduğu gibi tüm ülkede de çok önemsenmez aslında. Her ne hikmetse hep eleştirdiklerimiz önemser bizi.. Tırsan korkan insanlar adına yazılarıyla, sorularıyla bir duruş sergileyen gazeteciler hep unutulurlar…

Bu durumlara düştüğümüz için birazda kendimizi yargılamamız gerekir. En başta ilimizde ki “Gazeteciler Cemiyetlerinin” de duruşlarına bir bakmak gerekir...

Hani derler ya “balık baştan kokar” işte aynen öyle söyleyecek pek fazla bir sözde yok..

Herkesin bir birinin ayakkabı numaralarını bildiği Ağrı gibi illerde gazetecilik bir bütün olarak ele alınır, normal şartlarda kameraman, grafiker, muhabir, v.s hepsine gazeteci denilir..

İlimizde görev yapan muhabirler tüm kesimin haberlerine, yaz kış demeden en olumsuz şartlarda bile giderler...
-40 derecelerde mikrofonlarının ellerine yapıştığına ben şahidim...Bu zor koşullarda en güzel haberlerini yazarlar fakat kesinlikle bir kere teşekkür için bile aranmazlar.. Ama en ufak bir eleştiri olunca kıyametleri kopar..

Bu konuyu tartıştığım kişilerden “özgür olan gazeteci para istemez” sözünü işittim birçok kez. Aslında bakarsanız onlara da hak veriyorum ama bu hususu çok iyi anlamadıklarını düşünüyorum…

ÖZGÜR GAZETECİ PARA TALEP ETMEZ ancak bürosunun, evinin, çoluk çocuğunun geçimini hatır gönülle halleder...

Yaw bırakın bu tabirleri gazeteci de bir esnaftır. Onlarında da giderleri olduğu gibi geliri de olmalıdır...

Halen içimizde İletişim Başkanlığı’nın gazetecilere her ay düzenli para verdiğini düşünen insanlar var.

Her haber ücretli olmasa da belli bir ücret karşılığı yapılan haberlerde vardır…

İş yeri tanıtımı, milletvekiliaday tanıtımı, reklam, kutlama gibi haberleri gazetecilerin gelir kaynaklarıdır… Peki bu haberlerden para kazanmazsa doğruyu cesaretle nasıl haykıracak…

Valla onu bunu bilmem de gazetecinin elinde para yoksa özgür falan değildir olamazda…

Bu durumdan anlayacağınız üzere gazetecilerde esnaftır. Yani parasız gazetecilik yapılmaz hele günümüzde bu durum imkansızdır..

Bu durumu kaleme alırken de yanlış anlaşılırım diye düşünmedim, yazdıklarımı herkes bal gibi anladı da pek işlerine gelmeyecek heralde..

Lafa gelince, demokrasinin 4’üncü kuvveti olan gazeteciler herkesin derdine koşar da, kimse onların derdi nedir diye sormaya tenezzül etmez.. En ufak bir eleştiri oldu mu telefonda ahkam kesenler kıyametleri koparırlar.. Velhasıl Kelam biz alıştık bunlara, peki siz de anlayış gösterecek misiniz bizlere?